Kamuoyunda 8. Yargı Paketi olarak bilinen 7499 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, 12.03.2024 tarihli ve 32487 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. Kanun ile Ceza Muhakemesi Kanunu, Türk Ceza Kanunu, İcra İflas Kanunu, Türk Medeni Kanunu ve Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nda önemli değişiklikler yapılmıştır. İşte detaylar:
Getirilen Düzenlemeler:
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda yapılan değişiklikler:
- Adli para cezalarının alt ve üst limitlerini düzenleyen 52. madde hükmünde yer alan “En az yirmi ve en fazla yüz Türk Lirası” ibaresi, “En az yüz ve en fazla beş yüz Türk Lirası” olarak değiştirilmiş ve böylelikle 1 gün için belirlenen adli para cezası miktarları 5 katına çıkarılmıştır.
*Bu hüküm 01.06.2024 tarihinde yürürlüğe girecektir. - “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma” başlıklı 220. maddenin 6. fıkrasına aşağıdaki hüküm eklenmiştir:
“Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca iki yıl altı aydan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İşlenen suçun niteliğine göre verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir. Bu fıkra hükmü sadece silahlı örgütler hakkında uygulanır.”
Anayasa Mahkemesi, 8 Aralık 2023 günü Resmi Gazete’de yayımlanan iptal kararı ile; “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma” başlıklı 220. maddenin 6. fıkrasında yer alan ‘örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca örgüte üye olmak suçundan da cezalandırılır‘ hükmünü, kararın yayımı tarihinden 4 ay sonra yürürlüğe girmek üzere, “kanunilik” ilkesine ve bu ilkenin yansıması olan öngörülebilirlik ve belirlilik kriterlerine aykırı olduğu gerekçesiyle iptal etmiştir. 8. Yargı Paketinde ise iptal edilen hükme ikame olarak bir düzenleme yapılmış ve örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme eylemi, müstakil bir suç olarak düzenlenmiştir. - “Silahlı örgüt” başlıklı 314. maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir:
“Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İşlenen suçun niteliğine göre verilecek ceza yarısına kadar indirilebilir.”
Düzenlemeyle, silahlı örgütler bakımından örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme eylemi, müstakil bir suç olarak düzenlenmiştir. Ayrıca silahlı örgüt adına suç işleyen kişinin, hem işlediği suçtan dolayı hem de bu fıkrada düzenlenen silahlı örgüt adına suç işleme suçundan dolayı ayrı ayrı cezalandırması öngörülmüştür.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda yapılan değişiklikler:
- “Tazminat istemi” başlıklı 141. maddede yapılan değişiklikle, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat istemlerinin kapsamı genişletilmiş; konutu terk etmeme veya uyuşturucu, uyarıcı veya uçucu maddeler ile alkol bağımlılığından arınmak amacıyla hastaneye yatma tedbirleri dâhil, tedavi veya muayene tedbirlerine tâbi olmak ve bunları kabul etmek şeklindeki adli kontrol yükümlülükleri uygulananlardan, haklarında kovuşturmaya yer olmadığı veya yapılan kovuşturma sonucunda beraat kararı verilen kişilerin tazminat isteminde bulunabilecekleri kabul edilmiştir.
*Bu hüküm 01.06.2024 tarihinde yürürlüğe girecektir. - “Tazminat isteminin koşulları” başlıklı 142. maddede yapılan değişiklikle;
– Kanuna uygun olarak yakalandıktan veya tutuklandıktan sonra haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine karar verilen,
– Mahkûm olup da gözaltı ve tutuklulukta geçirdiği süreleri, hükümlülük sürelerinden fazla olan veya işlediği suç için kanunda öngörülen cezanın sadece para cezası olması nedeniyle zorunlu olarak bu cezayla cezalandırılan,
– Konutunu terk etmemek veya uyuşturucu, uyarıcı veya uçucu maddeler ile alkol bağımlılığından arınmak amacıyla hastaneye yatmak dâhil, tedavi veya muayene tedbirlerine tâbi olmak ve bunları kabul etmek şeklindeki adli kontrol yükümlülükleri uygulandıktan sonra haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine karar verilen
Kişiler bakımından tazminat istemlerinin Tazminat Komisyonu tarafından karara bağlanacağı kabul edilmiştir.
*Bu hüküm 01.06.2024 tarihinde yürürlüğe girecektir. - “Hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması” (HAGB) başlıklı 231. maddenin beş ilâ on dördüncü fıkraları değiştirilmiştir. Bu itibarla; HAGB kararı verilmesi durumunda müsadereye ilişkin hükümlerin uygulanabileceği hususu açıklığa kavuşturulmuş, sanığın kabul etmemesi halinde HAGB kararı verilemeyeceğine ilişkin madde hükmü kaldırılmış ve HAGB kararına karşı istinaf kanun yoluna başvuru imkanı getirilmiştir.
- “Kaçağın tanımı” başlıklı 247. maddede yapılan değişiklikle, Anayasa Mahkemesinin 22/03/2023 Tarihli, 2022/145 Esas ve 2023/59 Karar sayılı kararı ile iptal etmiş olduğu madde hükmü yeniden düzenlenmiştir. Bu düzenleme sonrasında, daha önce sorgusu yapılmamış olan kaçak sanık hakkında, mahkumiyet kararının yanı sıra ceza verilmesine yer olmadığı kararı da verilemeyecektir.
- “Basit yargılama usulünde itiraz” başlıklı 252. maddenin bazı fıkraları değiştirilmiş ve basit yargılama usulünde itiraz halinde itirazın; itirazı veren Mahkeme dışındaki tevzi kriterlerine göre belirlenen asliye ceza mahkemesince inceleneceği, itiraz konusunun yargılama giderlerine, vekalet ücretine veya maddi hataya ilişkin olması halinde yine basit yargılama usulü kapsamında hatanın giderileceği ve sanığa uygulanan indirimin korunacağı hükme bağlanmıştır.
*Bu hüküm 01.06.2024 tarihinde yürürlüğe girecektir. - “İstinaf istemi ve süresi” başlıklı 273. maddede yapılan değişiklikle, istinaf başvurusuna ilişkin süre iki haftaya çıkarılmış ve sürenin gerekçeli kararın tebliğiyle başlayacağı kabul edilmiştir. Böylelikle Anayasa Mahkemesinin 26/7/2023 tarihli ve 2022/144 Esas, 2023/137 Karar sayılı kararı ile iptal edilen düzenleme değiştirilmiştir.
*Bu hüküm 01.06.2024 tarihinde yürürlüğe girecektir. - “Temyiz başvurusunun içeriği” başlıklı 274. maddeye birinci fıkra olmak üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir:
“Cumhuriyet savcısı temyiz dilekçesinde, temyiz isteğinin sanığın yararına veya aleyhine olduğunu açıkça belirtir.”
*Bu hüküm 01.06.2024 tarihinde yürürlüğe girecektir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda yapılan değişiklikler:
- “Özgürlüğü bağlayıcı ceza” başlıklı 407. maddede yapılan değişiklikle, kesinleşmiş hapis cezasının infazı amacıyla ceza infaz kurumunda bulunan ergin bireylerin ancak kendi isteğiyle kısıtlanabileceği veya kendisine kayyım atanacağı hükme bağlanmıştır. Toplam beş yıl veya daha fazla kesinleşmiş hapis cezasına mahkum olan ergin kişi ise, isteği bulunmasa dahi kişiliğinin veya malvarlığının korunması bakımından gerekli görüldüğü hâllerde kısıtlanabilecektir. Ayrıca vesayet makamına, karar vermeden önce hükümlüyü dinleme zorunluluğu getirilmiştir.
- “İlgilinin dinlenilmesi ve bilirkişi raporu” başlıklı 409. maddede yapılan değişiklikle, akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle kısıtlamaya karar verilebilmesi adına, resmi sağlık kurulu raporunun tanzimi için gereklilik bulunması halinde Kanun’un 436. maddesinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
- “Genel olarak” başlıklı 436. maddesinin 6. fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
“Resmî sağlık kurulu raporunun alınabilmesini temin amacıyla; kişinin vücudundan kan veya benzeri biyolojik örneklerle kıl, tükürük, tırnak gibi örnekler alınabilir, kişiye gerekli tıbbi müdahaleler yapılabilir ve gerektiğinde kişi, hekim ön raporu üzerine en fazla yirmi gün süreyle sağlık kuruluşuna yerleştirilebilir. Hekim ön raporu üzerine verilen yerleştirme kararı derhâl ilgiliye ve yakınlarına bildirilir. İlgili veya yakınları, bu karara karşı bildirimden itibaren on gün içinde denetim makamına itiraz edebilir, yapılan itiraz kararın icrasını durdurmaz. İtiraz denetim makamınca ivedilikle karara bağlanır.” - Hükümlülerde vesayeti gerektiren hallerin sona ermesini düzenleyen 471. maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
“Özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkûmiyet sebebiyle kısıtlı bulunan kişi üzerindeki vesayet, hapis hâlinin hukuka uygun bir şekilde sona ermesiyle kendiliğinden ortadan kalkar.
Hapis hâlinin devamı süresince aşağıdaki şartların varlığı hâlinde vesayet sona erdirilebilir:
1. Toplam beş yıldan az olan hapis cezasının infazına bağlı olarak verilen kısıtlama kararları bakımından kişinin isteminin bulunması,
2. Toplam beş yıl veya daha fazla kesinleşmiş hapis cezasının infazına bağlı olarak verilen kısıtlama kararları bakımından kişinin talebi üzerine kişiliğinin veya malvarlığının korunması sebebinin ortadan kalkması.”
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nda yapılan değişiklikler:
- “Özel nitelikli kişisel verilerin işlenme şartları” başlıklı 6. maddenin ‘Özel nitelikli kişisel verilerin, ilgilinin açık rızası olmaksızın işlenmesi yasaktır.’ şeklindeki 2. fıkrası yürürlükten kaldırılmış ve 3. fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilerek özel verilerin işlenmesi imkanları genişletilmiştir:
“(3) Özel nitelikli kişisel verilerin işlenmesi yasaktır. Ancak bu verilerin işlenmesi;
a) İlgili kişinin açık rızasının olması,
b) Kanunlarda açıkça öngörülmesi,
c) Fiili imkânsızlık nedeniyle rızasını açıklayamayacak durumda bulunan veya rızasına hukuki geçerlilik tanınmayan kişinin, kendisinin ya da bir başkasının hayatı veya beden bütünlüğünün korunması için zorunlu olması,
ç) İlgili kişinin alenileştirdiği kişisel verilere ilişkin ve alenileştirme iradesine uygun olması,
d) Bir hakkın tesisi, kullanılması veya korunması için zorunlu olması,
e) Sır saklama yükümlülüğü altında bulunan kişiler veya yetkili kurum ve kuruluşlarca, kamu sağlığının korunması, koruyucu hekimlik, tıbbi teşhis, tedavi ve bakım hizmetlerinin yürütülmesi ile sağlık hizmetlerinin planlanması, yönetimi ve finansmanı amacıyla gerekli olması,
f) İstihdam, iş sağlığı ve güvenliği, sosyal güvenlik, sosyal hizmetler ve sosyal yardım alanlarındaki hukuki yükümlülüklerin yerine getirilmesi için zorunlu olması,
g) Siyasi, felsefi, dini veya sendikal amaçlarla kurulan vakıf, dernek ve diğer kâr amacı gütmeyen kuruluş ya da oluşumların, tâbi oldukları mevzuata ve amaçlarına uygun olmak, faaliyet alanlarıyla sınırlı olmak ve üçüncü kişilere açıklanmamak kaydıyla; mevcut veya eski üyelerine ve mensuplarına veyahut bu kuruluş ve oluşumlarla düzenli olarak temasta olan kişilere yönelik olması,
halinde mümkündür.”
*Bu hüküm 01.06.2024 tarihinde yürürlüğe girecektir. - “Kişisel verilerin yurt dışına aktarılması” başlıklı 9. maddede yapılan değişiklikle, kişisel verilerin ilgili kişinin açık rızası olmaksızın yurt dışına aktarılamayacağı hükmü kaldırılmış ve ‘yeterlilik kararı’ bulunması halinde, veri sorumluları ve veri işleyenler tarafından yurt dışına aktarılabileceği hükmü getirilmiştir. Böylelikle Türkiye’den çekilen PayPal ve Apple Pay gibi ödeme sistemlerinin yeniden ülkemizde faaliyet gösterebilmelerinin önü açılmıştır. Söz konusu madde, yeterlilik kararına ilişkim hüküm ve koşulları da içermektedir.
*Bu hüküm 01.06.2024 tarihinde yürürlüğe girecektir. - “Kabahatler” başlıklı 18. maddede yapılan değişiklikle, Kurulca verilen idari para cezalarına karşı idare mahkemelerinde dava açılabileceği hükme bağlanmıştır.
*Bu hüküm 01.06.2024 tarihinde yürürlüğe girecektir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda yapılan değişiklikler:
- Birçok maddede yapılan değişiklikle; birtakım süreler için “on gün” olarak öngörülen uygulamalar “iki hafta” olarak değiştirilmiştir. Sürelerin tefhim ile başlayacağına dair hüküm kaldırılmış ve bazı durumlarda yedi gün olarak uygulanan süre iki haftaya çıkarılmıştır.
*Bu hükümler 01.06.2024 tarihinde yürürlüğe girecektir. - Müddetlerin başlaması ve bitmesini düzenleyen 19. maddenin ikinci fıkrasına, “Müddet, hafta olarak belirlenmiş ise başladığı güne son hafta içindeki karşılık gelen günde biter.” cümlesi eklenmiştir.
*Bu hüküm 01.06.2024 tarihinde yürürlüğe girecektir. - “Başvurunun mahkemece incelenmesi ve kanun yolları” başlıklı 309/p maddenin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve dördüncü fıkrasına “itirazı” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile istinaf” ibaresi eklenmiştir.
“Tasdik veya ret kararına karşı borçlu ve tasdik duruşması sırasında itirazda bulunmuş olan alacaklılar; tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde istinaf yoluna, istinaf incelemesi üzerine verilen karara karşı da tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurabilir.”
*Bu hüküm 01.06.2024 tarihinde yürürlüğe girecektir. - “Temyiz yoluna başvurma ve incelenmesi” başlıklı 364. maddenin ikinci fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Birinci fıkrada belirtilen kararlara karşı, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir; temyiz yoluna başvurma ve incelemesi Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır.”
*Bu hüküm 01.06.2024 tarihinde yürürlüğe girecektir.
8. Yargı Paketi’nin tam metnine ulaşmak için aşağıdaki linke tıklayabilirsiniz:
https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2024/03/20240312.pdf
7. Yargı Paketi ile ilgili yazımıza aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
https://geregidusunuldu.com/turkiyede-yargi-reformu-7-yargi-paketi-2023/