İşçilerin sigorta primlerinin gerçek ücretleri üzerinden bildirilmesi ve yatırılması, işverenin asli yükümlülüklerindendir. Ancak uygulamada, çoğu zaman işçi çalıştırmanın maliyetlerini düşürmek amacıyla işverenler tarafından sigortaların eksik ücretten bildirildiği ve ödendiği görülmektedir. Bazı durumlarda ise işçinin sigorta girişi yapılmamakta, dolayısıyla sigorta primleri de ödenmemektedir. Bu ve benzer durumlarda işçilerin haklarını ve neler yapabileceklerini ele aldığımız yazımızı dikkatle okumanızı önerir, faydalı olmasını dileriz. İşte detaylar:
İçerik:
İşverenin Prim Ödeme Borcu
İş sözleşmeleri, özel hukuk ilişkisine dayanan ve her iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerdendir. Bu kapsamda işçilerin, iş görme borcu ile birlikte işverenin talimatlarına uyma, sadakat ve rekabet etmeme gibi borçları bulunmaktadır. İşverenin ise ücret ödeme borcu, eşit işlem uygulama ve gözetme borçları bulunmaktadır. İşçilerin sigorta primlerinin eksiksiz ve zamanında ödenmesi de işverenin borçlarındandır.
5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu‘nun 4. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi ve 4857 Sayılı İş Kanunu uyarınca; işveren işçilerini sigortalı şekilde çalıştırmalı ve sigorta primlerini, çalışanlarının gerçek ücretleri üzerinden, belirli günlerde ve şartlarda Sosyal Güvenlik Kurumu’na yatırmalıdır. İşverenin asli yükümlülüklerinden biri olan bu yükümlülük, işçinin rızasıyla dahi ortadan kaldırılamaz. Diğer bir deyişle işçi, primlerinin eksik ödenmesine veya hiç ödenmemesine karar verme hak ve yetkisine sahip değildir.
Sigorta primlerinin düzenli ödenmemesi, hiç ödenmemesi veya eksik ödenmesi hallerinde işçilerin ve devletin mağduriyeti söz konusu olmakta; prim ödenmediğinin veya eksik ödendiğinin tespiti halinde ise işverenler açısından çok ağır yaptırımlar gündeme gelmektedir.
İşçi Açısından Haklı Nedenle Fesih Sebebi Olması
4857 Sayılı İş Kanunu’nun 24. maddesinde; işçilerin, hangi hallerde iş sözleşmesini haklı nedenle derhal feshedebileceği düzenlenmiştir. Yargıtay kararlarında, işçinin sigorta primlerinin hiç ödenmemesi veya eksik ücret üzerinden ödenmesi, “Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller” kapsamında değerlendirilmekte ve işçinin salt bu sebebe dayanarak iş sözleşmesini haklı nedenle derhal feshedebileceği kabul edilmektedir. İlgili madde hükmü şu şekildedir:
II. Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri:
a) İşveren iş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri hakkında yanlış vasıflar veya şartlar göstermek yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler vermek veya sözler söylemek suretiyle işçiyi yanıltırsa.
b) İşveren işçinin veya ailesi üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak şekilde sözler söyler, davranışlarda bulunursa veya işçiye cinsel tacizde bulunursa.
c) İşveren işçiye veya ailesi üyelerinden birine karşı sataşmada bulunur veya gözdağı verirse, yahut işçiyi veya ailesi üyelerinden birini kanuna karşı davranışa özendirir, kışkırtır, sürükler, yahut işçiye ve ailesi üyelerinden birine karşı hapsi gerektiren bir suç işlerse yahut işçi hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ağır isnad veya ithamlarda bulunursa.
d) İşçinin diğer bir işçi veya üçüncü kişiler tarafından işyerinde cinsel tacize uğraması ve bu durumu işverene bildirmesine rağmen gerekli önlemler alınmazsa.
e) İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse,
f) Ücretin parça başına veya iş tutarı üzerinden ödenmesi kararlaştırılıp da işveren tarafından işçiye yapabileceği sayı ve tutardan az iş verildiği hallerde, aradaki ücret farkı zaman esasına göre ödenerek işçinin eksik aldığı ücret karşılanmazsa, yahut çalışma şartları uygulanmazsa.
İşçinin sigorta priminin eksik ödenmesi, emeklilik halinde çok ciddi hak kaybına sebep olacak ve emekli maaşı hak edilenden çok daha düşük bağlanacaktır. Dolayısıyla işverence, işçinin mali yönden de korunması beklenmekte ve bu husus işverene kanuni bir yükümlülük olarak yüklenmektedir.
İşçinin Başvurabileceği Yollar
Sigorta primi hiç ödenmeyen veya gerçek ücreti üzerinden ödenmeyen işçilerin başvurabileceği birkaç yol mevcuttur. Bu yollar şu şekilde özetlenebilir:
- Alo 170: Çalışma ve Sosyal Güvenlik İletişim Merkezi’nin çağrı numarası olan 170 aranarak ihbar ve şikayette bulunulabilir. İşçilerin ihbarı veya şikayeti üzerine denetim için iş yerine gelen memurlar, iddianın doğruluğunu araştıracaktır. Bu noktada işçilerin, ellerinde bulunan bilgi ve belgeleri denetim memurlarına vermeleri süreci hızlandıracaktır. Bu yolla işçiler, geriye dönük olarak 1 yıllık primlerini işverene ödetme hakkına sahiptir.
- İş Sözleşmesini Haklı Nedenle Derhal Feshetme: İşçiler açısından en önemli koruma, sigorta primlerinin ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde işçilere haklı nedenle derhal fesih hakkı tanınmış olmasıdır. Zira işçiler, bu haklarını kullanarak kıdem tazminatlarını ve diğer işçilik alacaklarını talep etme imkanına sahiptir. İşçiler bu haklarını noter aracılığıyla işverene gönderecekleri ihtarname ile kullanabilecekleri gibi, direkt arabuluculuğa başvurarak iş sözleşmesini eylemli şekilde feshetmeleri de mümkündür. Her koşulda alanında deneyimli bir avukat yardımından faydalanmaları, olası hak kayıplarının önüne geçecektir. İş sözleşmesini haklı nedenle fesheden işçi lehine ihbar tazminatına hükmedilmez. Ancak işverenin ihbar tazminatı talep etmesinin de önüne geçilmiş olur.
- Hizmet Tespit Davası: İşçilerin başvurabileceği bir diğer yol, hizmet tespit davası açarak hiç ödenmeyen veya eksik ödenen sigorta primlerinin işverence tamamlanmasının sağlanmasıdır. İşverenin davalı taraf olduğu bu davada, Sosyal Güvenlik Kurumu feri müdahil olarak yer alır. Ayrıca hizmet tespit davaları, beş yıllık hak düşürücü süreye tabidir. Söz konusu beş yıllık süre, tespiti istenen ve hatalı olarak bildirilen hizmetlerin geçtiği yılın sonundan itibaren işlemeye başlar. Dolayısıyla dava açmadan önce süre şartını sağlayıp sağlamadığı dikkate alınmalıdır. Hizmet tespit davalarında davacı işçi, fiilen çalıştığı halde sigorta girişinin yapılmadığını veya sigorta primlerinin ödenmediği/eksik ödendiğini ispatla mükelleftir. Bu noktada işçi ile aynı iş yerinde çalışan tanıkların (uygulamada “bordro tanığı” denilmektedir) beyanları, işverenden alınmış maaş belgeleri veya bankaya hitaben yazılmış maaş yazıları gibi belgeler önem arz etmektedir. Dava sonucunda işçi lehine karar verilirse, bildirilmeyen veya eksik bildirilen sigorta primlerinin geriye dönük olarak işverene tamamlatılması mümkün olacaktır. Ayrıca işveren aleyhinde, eksik bildirimin yapıldığı her ay için asgari ücretin 2 katı kadar idari para cezası ile gecikme zammı ve cezası uygulanacaktır.
İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku alanındaki hizmetlerimize aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
https://cfkhukuk.com/calisma-alanlarimiz/is-ve-sosyal-guvenlik-hukuku/
İşe iade davası ile ilgili yazımıza aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz: